24 Haziran 2012 Pazar

"bugun benim doğumgünüm/hem sarhoşum hem şaşkınım/bir bar taburesi üstünde/annemin 2 çocuklu olduğu yaştayım."



25 oldum;

Hem de feci oldum. Çok da saçma oldum. 1 sene nerdeydim, bir başka sene nerdeyim, sonraki sene nerede olacağım en ufak bir fikrim yok. Iniş çıkışlarım serbest döviz endekslerinde yok, Demet Akalın’ın aşk hayatında yok, Sibel Can’ın kilolarında yok, Fenerbahçe’nin spor hayatında yok. Bana sorsalar da bunu tercih ederdim gerçi. Serdar Ortaç’ın yaza giriş şarkıları gibi kesin, sonunu bildiğim bir şey yaşamaktansa, bu belirsizlik beni daha çok mutlu ediyor. “Topu topu 8 nota var, kaç farklı beste çıkabilir?” diyen Serdarcığımı esefle kınıyorum. Topu topu 1 Sevcan var ama bambaşka hayatlar çıkabiliyor şahsen. Herkesin hayatı belki kendine ilginç, belki an’a vurduğunda çok sıradan, normal ve sadeyim. Ama her sene ne şekilde doğumgünümü kutladığımı gösteren bir film çekilse eminim çok eğlenirdiniz.

Gerçi bana da sorsalar bunu tercih ederdim. Bazen düşünüyorum, doğmadan önce acaba bizi böyle bir hayat marketinde dolaştırıyorlar ve aslında istediğimiz hayatları biz seçtiğimiz şekillerde mi beğenip yaşıyoruz diye. Sonrasında aklıma Safiye Soyman geliyor, bu düşüncemden vazgeçiyorum. Hayata bir Safiye Soyman olarak gelmeyi seçmek, kayağa giderken alışverişte slip mayo almak gibi. Bilemiyorum işte.

Sonuç olarak inişleri çıkışlarıyla bu hayat benim. Değiştirmek gibi bir şansım yok. Arzum hiç yok. Sanırım bu inişleri çıkışları sayesinde yaşadığımı biliyorum. O da sanırım benden memnun, bırakmadı henüz.

26’mı merakla bekliyorum- o da eminim beni yine sürprizlerle bekliyordur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder